TR
  • English
  • Türkçe
  • العربية
  • русский язык
  • українська
  • Deutsch
  • español, castellano
  • Français
  • Sinop GoTürkiye

    Karadeniz’in tek doğal limanı olan bu tarihî şehir, coğrafi konumu sayesinde antik çağlardan beri deniz ve ticaret kenti olmuştur. Birçok medeniyetin izlerini taşıyan bu kültür merkezinin muhteşem ormanları, boylu boyunca uzanan plajları ve yöresel lezzetleriyle büyülenmek istiyorsan gezsen Sinop!

    Zengin bir kültür hazinesine sahip olan Sinop, önemli bir antik kent olmasının yanında aynı zamanda önemli bir Türk şehridir.  Anadolu'nun en eski şehirlerinden biri ve Karadeniz’in tek doğal limanı olduğundan Türk’lerin ilk denize açıldığı şehir olma özelliğine sahiptir. Bu Coğrafi konumu nedeniyle antik çağlardan beri deniz ve ticaret kenti olan Sinop'ta Karadeniz'e hâkim olmak isteyen bütün kavimler yaşayarak medeniyetlerinin kalıntılarını bırakmışlardır. 

    Sinop’un bilinen en eski adı Sinova ve Sinope’dir. Kaynaklarda, kentin bu ismini kurucuları olduğu rivayet edilen Sinova adlı bir amazondan veya mitolojide Irmak Tanrısı Asopos’un su perisi kızı olarak anlatılan Sinope’den aldığı belirtilmektedir. Efsaneye göre, güzeller güzeli Sinope'yi gören Zeus ona bir anda âşık olur ve onu elde etmek için her türlü yolu dener ancak başarılı olamaz. En sonunda aşkına karşılık onun her isteğini yerine getireceğini söyler. Korku içindeki genç kız, Zeus'a kendisine dokunmamasını söyler. Zeus ona dokunmayacağına dair söz verir ve sözüne sadık kalarak Sinope'yi alır en sevdiği yerlerden olan Karadeniz'in cennete benzeyen yemyeşil kıyılarına yani bugünkü Sinop kıyılarına bırakır. Bu perinin adını kente verdiği yönünde inanışlar mevcuttur. 

    Sinop’un girişinde ihtişamlı heykelini göreceğiniz antik çağların ünlü filozofu Diyojen M.Ö. 412 yılında Sinop’ta doğmuştur. Bu yüzden de antik kaynaklarda dahi Sinoplu Diyojen adıyla bilinir. Diyojen mutluluğun en basit biçimde yaşanarak bile elde edilebileceğini savunmuş ve yaşamını bir fıçıda geçirmiştir. Başkalarının sefillik olarak gördüğü yaşamına rağmen dünyanın pek çok yerinde ün yapan bu filozofu ziyaret eden Büyük İskender başka insanların kendisinden korkuyla kaçışmasına rağmen hiç istifini bozmayan Diyojen’e “sen benim kim olduğumu biliyor musun?" der. Diyojen “sen benim kölemin kölesisin çünkü dünya benim kölemdir, sen de dünyanın kölesisin” diyerek cevap verir. Diyojen’in bu yanıtı çok hoşuna giden İskender kendisinden istediğini dilemesini söyler. Diyojen’in cevabı ise yaşam felsefesine uygundur: “Gölge etme başka ihsan istemem”.

    Türkiye’nin en kuzey ucunda denizin içine uzanan yarımada üzerinde yer alan ve nefes kesen doğa güzellikleriyle Sinop, zengin orman coğrafyası, kilometrelerce uzanan surları, burçları, kapıları ve kaleleriyle bir askeri üs özelliği taşımıştır. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı devletlerinin yönetimi altında bulunan kent her zaman bir ticaret ve kültür merkezi konumunda olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a giderken Sinop limanına uğraması ve harf inkılabı sonrası ilk alfabe dersini burada vermesi de kenti cumhuriyet tarihinde simge bir noktaya getirmektedir. 

    İl merkezi ve ilçelerindeki antik dönem arkeolojik kalıntıları, Selçuklu ve Osmanlı dönemi eserleri, şehir ve köylerindeki yöresel sivil mimarlık örnekleri, somut olmayan kültürel mirasları, turizm merkezi ilan edilmiş yaylaları, su altı su üstü ve doğa sporları için ilan edilmiş parkurları, eko turizm için ilan edilmiş tabiat alanları,  deniz turizmi veren gezi tekneleri, mağara, şelale ve kanyonlardan oluşan doğal güzellikleri,  kilometrelerce uzanan kumsalları, güneşle bütünleşen plajları, coğrafi işaretli geleneksel el sanatları ve yöresel yemekleri, birbiri ardına başlayan festival-şenlik-panayır ve folkloru ile  paha biçilmez bir kültür mirasına sahip olan Sinop’un ticaret ve kültür merkezi olma özelliği yanında ülkemiz turizmine on iki ay hizmet verebilecek önemli bir destinasyon olarak bugün de canlılığını korumakta ve ziyaretçilerini farklı bir deneyim için beklemektedir.